Kızımız Geldi... isim - göbek adı hastane ev yolculuğu... :)

Kızımız çok şükür geldi..
Canım kızım maşallah çok tatlı.
Eşimin son ayda geçirdiği böbrek ağrısı ve kanaması sebebiyle kilosu biraz düşük olmuş ama çok şükür ikisi de sağlıklı. ikisi de çok tatlı.
Kızımı ilk gördüğümde kendimi tutamadım hüngür hüngür ağladım...salya sümük bildiğin..
oğlumuz doğduğu zamanda ağlamıştım hatırladım.
normalde duygularımı fazla dışarı yansıtmam bu doğumlar beni benden aldı..

canım benim. canlarım benim...
kızımız minicik. kedi yavrusu gibi :)
canım kızım benim.
İsmi konusunda hala %100 netleşemedik. daha doğrusu ismini netleştirdik bu sefer göbek adını netleştiremedik. Demokratik aile olmak çok zor. Hele kendini ifade etmekte çok başarılı lafını eleştirisini sakınmayan dikkatli ve inatçı 8 yaşında bir bireyle acayip zor...
Kızımız çok tatlı çok

Oğlumuz çok sevindi çok mutlu oldu.
Canım oğlum benim.
Oğlumuz kızımızın ağlamasına hiç dayanamıyor. Ona şirinlik yapıp şarkı söyleyip susturmaya çalışıyor.
Canlarım benim...

Eşim sezeryan sonrası sıkıntıları yaşıyor.

Ben çok uykusuzum oruç ta biraz zorluyor ama çok mutluyum canlarım benim.
Ne güzel kokuyor ne tatlı maşallah...

Gezi olaylarının benim açımdan durumu..

Gezi olayları bizim tatil programımıza denk geldi.
Uzaktan takibim ve içten direnişim tatil boyu sürdü.
Dönüşte ilk iş taksime gittim. oradaki atmosfere bayıldım. çok etkilendim. Benim taksimde bulunduğum zaman eylemciler taksimi işgal etmiş ve korumasını onlar yapıyordu.
Metrekareye 2-3 kişi düşüyordu ama ne bir tacize denk geldim nede bir olaya. Etraftaki herkes sanki arkadaşım komşumdu. Herkes nazik kibar anlayışlı,
Çok büyük bir mücadelenin olduğu aşikardı ve bu mücadeleye gönülden destek veriyordum.
Hükümetin ve medyanın çarpıtmaları polis şiddeti 3 temmuz sürecinden beri beni gerçekten çok kızdırıyordu.
sonrasında sakinleşince bu protestonun bir yere varmayacağını anladım, eş zamanlı yapılan yabancı kaynaklı abartılı yayınlar ccnnin savaş muhabiri gönderip 8 saat yayın yapması bbcnin conrad otelin terasından gaz maskesiyle yayın yapması sırp devrim akademisinin videoları ve bu senaryoya uygun kışkırtıcı faaliyetlerin bize denk gelmesi kafamı ve paradigmamı karıştırdı.
Evet Başbakanı sevmiyorum. Evet alkolik değilim beni ajite edip küçük görüyor, küstah olduğunu düşünüyorum ama yabancıların da piyonu değilim.
E başbakan madem böyle bir olay var neden sen bu olaylara çanak tutarsın ki? Her seferinde sana oy vermeyenleri provake eder sokağa çıkmalarına sebep olursun. yuh olsun sana..
Başbakanın yönetim becerisine olan inancım sarsıldı.. diğer konularda zaten çok başarılı bulmuyordum ama yönetim becerisini yüksek buluyordum o inancım kökünden sarsıldı..
brezilyadaki isyan ve şimdi peşine mısırdaki darbe de gelince bu işler gerçekten oyunmuş dedim..
Yine filler tepişiyor fareler eziliyor...
biz işimize bakalım..
beni bekleyen bir ailem ve işim var..

Bu arada iyiki biber gazı var. Eğer bu cahil polisin elinde biber gazı olmasa bu direnişte yüzler belki binler ölebilirdi. Çünkü polis emir kulu. "dağıtın bunları evinize gidin yoksa dağılana kadar gidemezsiniz" emriyle hareket ediyorlar.
Bu sürecin gerçek mağdurlarının başında gelir bence polis teşkilatı. Teşkilatı kötü yöneten hükümet yalakası basiretsiz sorumluluktan kaçan en ufak olayda bile ortaya zavallı memurları atan yöneticilerini söylemiyorum elbette onlar bu işin temel sorumlularından esas provakatör iş birlikçiler bence onlar....Alt ve orta kademedeki polis memurlarını söylüyorum. Artık onları da nasıl inandırıp gazlamışlarsa zavallı polisler de sanki provakatör gibi kendisinden 5-10 kat donanımlı insanlarla müzakere - mücadele etmeye çalışıyor. Eşyanın tabiatından müzakere polisin emir aldığı sonucu vermeyince polis zor kullanmaya başlıyor.. ve sonra olaylar..


Ya ben apolitik siyasete ilgisi olmayan kafa yormayan bir adamdım. bunları neden bu kadar yoğun hissedip yaşadım ben de bilmiyorum. belki seks hayatımın son sürecinden belki de başka bir sebepten ama bu ay böyle geçti...

Bebeğimize isim bulamıyoruz..

Bebeğimiz kısmetse kız olacak..
Bu ay sonuna kadar bekliyoruz hanımefendiyi..
Hala bir isim bulamadık.
Aklımıza gelen isimleri ya eşim ya ben yada oğlum beğenmiyor.
Öte yandan muhtemel bir kaç isim içinde internetten araştırma yaptık anlamlarını beğenmedik.
Ha birde aynı isimde bir sürü escort var.
Haliyle o isimleri kızıma yakıştıramıyorum... (escort sitesine bakıyorum ve tabiki kızıma yakıştıramyorum.. bu da bir ironi ya içimde..)
Velhasıl bir isim bulamadık..

Oğlumun isyanı

Eşimin ve abimin rahatsızlığı + işlerim sebebiyle oğluma yeterince zaman ayıramıyorum.
Bu da beni çok üzüyor..
Canım oğlum benim.
O da bazen şımarıklıkla bazen isyanla kendisini ifade etmeye çalışıyor..
Bilmiyorum beni anlıyor mu yada anlar mı ama bu işler beni çok üzüyor..

Eşimin rahatsızlığı ve benim birşey yapamamam

Eşim hamileliğinin son ayına girdi.
Geçen çarşamba sabahı uyandığımda tuvaletteydi, hazırlan bebek geliyor galiba kanamam var dedi. Doktorumuzu arayıp gittik hastaneye, yapılan muayenede kanamanın idrardan geldiği bebeğin daha gelmediği anlaşıldı. Bebek böbrek yoluna baskı yapıyor ve böbreği ağrıtıyormuş. eş zamanlı bir taş yada idrar yolu enfeksiyonu da kanamaya sebep oluyormuş...
çok üzüldüm. Eşimin o kadar ağrı çekmesini görmek beni çok üzdü...
Verdikleri ağrı kesiciler kullanabildikleri antibiyotikler haliyle bebeğimize zarar vermesin diye hafif dozda..
şimdi hergün serum alıyor o biraz rahatlatıyor.

Bugünler de geçecek inşallah..